5 Haziran 2016 Pazar

NASIL AURA GÖRÜLÜR, ASTRALE NASIL ÇIKILIR, GEÇMİŞ YAŞAMLARIMDA NE OLDUYDU VS. VS.?

Canlarım, cananlarım;
Bu sıra pek sık karşılaştığım bazı durumlar, benzer sıkıntılar, ortak noktalar üzerine tek tek, tekrar yazacağıma toplu bir şeyler çizittireyim, hem bilemediklerime de vesile olur, daha hayırlı olur belki dedim...
"Ne okumalıyım, şu eğitime de gitsem, ne zaman aura çakra, vizyon göreceğim, nasıl anlayacağım, nasıl oluyor, dünyanın hali? astrale nasıl çıkılır? kanal mesajları? geçmiş yaşamlar? gelecek? reenkarnasyon? uzaylılar? ölüm sonrası? tanrı/tanrılar? sihirli değnekler, iksirler, kişisel gelişim metodları, hap bilgiler, yüzlerce aydınlanma/yükseliş vaadi, milyonlarca uyuşturucu, vs. vs." bunun gibi bir dolu şey, bunları takip eden bir dolu kavram karmaşası, çorba... Bir de tam tersi bezginler, bırakışta olanlar var, şimdi yazacaklarım her ikisine de gelsin... 
Her şey bitti mi gerçekten, nasıl oldu, yani önceliklerimiz bunlar mı? Çok mu sıkıldık acaba ya da çok mu eğleniyoruz? Böyleyse olabilir ama ne olduğunu bilmemiz, nerde, neden durnduğumuzu tartmamız önemli. Neden bunları merak edip, ihtiyaç hissediyorumun altına bakın ve uzunca bakın lütfen. Merak, sorgulama ve farklı kaynaklardan beslenme çok çok önemlidir ama bıçak sırtı gibidir de o nedenle sağlam adım atmak hayatidir evet yolda giderken öğreniyoruz ama lütfen bastığınız yerleri yoklayarak, acele etmeden, coşmadan, dinleyerek, ayna ve cımbızınızı ayırmadan gidin. Kalbinizden, aklınızdan, temel yasadan, kendinizden geçirmeden bilgiden emin olmayın ki bu epey yol demek, gerekirse bırakın hepsini -ki bu daha da çok yol demek-  Önce şunu soracağım bu bilgiler, tüm bu ordan burdan edinip biriktirdiklerimiz bizim ne işimize yarıyor, ne için ve nasıl kullanıyoruz bunları ve gerçekten işe yarıyor mu? hayatınızdaki pozitif dönüşümde, üretimde etkilerini tartıp biçin dürüstçe, hakikatinizden kaynaklanıp içselleştirilemeyen hiçbir bilgi dönüşüme asla hizmet etmez olsa olsa sizi uzaklaştırır!
Biliyorum çalışmalarından feragat edip deli gibi kitap okuyanlar var ya da daha aura çakra çalışmadan 3 farklı eğitim daha alan, kendi dışında hiçkimseyle çalışma yapmadan master aşamasına geçme sürecini sorgulayanlar var, lütfen bu konuda tekrar kendinizi, çalışmalarınızı gözden geçirin, yazıları, kaynakları, eğitiminizi tekrar gözden geçirin, olmadı her an bana ulaşabileceğinizi zaten artık biliyor olmalısınız. Onu da yap bunu da yap, tabii yap, yine yap ama önce durumunuza göre öncelikler, hem ne demişler 'kimi karıncadan alır ders kimininse dünya önüne serilse ters' daha beteri olduğunu da biliyorum, nelerle neleri takas ediyoruz neyse alışkanlık olmadıysa olur öyle bazen diyelim  Şimdi bunları dediğim kişilerden hocam sen de farklı kaynaklardan paylaşıyorsun (zıt), okuyorsun diyenler var onlara demem o ki evet öyledir, fakat lütfen ne dediğimi bir bütün olarak daha geniş bir perspektiften tekrar değerlendirin, sonuna kadar okuyun, elmayla armudu yerine göre ayırın ona göre takdirinizi yapın artık.
İkincisi Reiki böyle bir yolculuk değil. Reiki; bir tekamül, özüne yolculuk aracı her şeyden önce ve en derininde. Peki bu ne demek; önce kendine yolculuk, kendi hakikatine uyanmak ve sonrasında bildiğini/bildirildiğini olmak demek, bu da dışardan sağlanacak herhangi bir çalışma ve bilgiyle ne yazık ki mümkün değil, aksi sadece destekleyici unsurlar olabilir o da doğru kullanılırsa, doğru kullanmak için bile belli önceliklere ihtiyacımız var; dıştan aldığımız aynalıkları kendimizde kullanırız, kullanmalıyız da zaten buna tamam ama önce kendimize şunları ve benzerlerini soralım: Soruyor muyum? Nasıl, neden ve ne soruyorum? Cevap nerden geldi? Cevabını aldıklarım için adım atıyor muyum? Farkındalığımla ne yapıyorum? Nasıl bir içsel çalışma ve gözlem içindeyim? Korkularımdan emin oldum mu? Bunları şifalandırmak için neler yapıyorum? Kendimi ve diğerlerini her haliyle kabul ve buyur ettim mi, etmediysem neler eksiklerim? Rahatsızlıklarım var mı? Varsa neler yapabiliyorum? Nerelerde saplanıp kalıyorum neden? Gizli güdüler? Kök sebepler ve şifası? Kendi hakikatime uyanmak için neler yapıyorum? Bunun anlamını biliyor muyum? Bana verilenleri nasıl okuyorum? Okuyorum da gerekeni yapıyor muyum? Bu durum, çalışmalar yarın rejime başlıyorum diyip 1 hafta sonra bırakılacak bir hal ya da belli bir varış noktası, bitiş tarihi olan hedefler, ödevler değildir. Belli bir farkındalık, istek, çaba, düşerek kalkarak güneşte ve fırtına da ilerleyerek kendi sorumluluğunu almayı ve uzun soluklu bir yolu gerektirir.
Bazen bu ne ciddiyet diyenler, sıkıcı bulanlar, kaçanlar, karşılayamayanlar ya da henüz ciddiyetini, güzelliğini anlamamış olanlar olur, eh napalım elden gelen, verilen kadar  evet ciddi ama keyifli bir iş hatta en kayda değer bulduğum iş dilerseniz sizin için de öyle olur ve getirirlerini anbean yaşarsınız  Söz konusu şey senin ve sana bağlı olan, bağlı olduğun bütünün anlamı, amacı, potansiyeli, hakikati, şifası ve her şeyi, sence bu her anına yayılması gereken bir takdiri ve çalışmayı haketmiyor mu peki? Hayırsa sen zaten kendini, mucizeni hiç sevmemişsin, hiç inanmamışsın, bilmemiş tatmamışsın, diğerlerini nasıl sever ve sevgi beklersin, ilahi aşka nasıl cüret eder, nasıl sitem edersin, belli güçlerin sana açılması talebinde de işte ancak böyle bir yanılgı içinde bulunabilir, başka şeylerden ancak böyle medet umabilirsin belki de ve sonunda da başladığın yere dönersin değişerek sadece, ama dönüşmeyerek nasip olursa başka araçlarla belki zaman gelince tekrar dönersin kendine. Fakat başlayabilirsin bugün hemen şimdi, her gün yeni bir gün erteleme artık seni bekleyeni, çağırdığını cevapla, o kapılar dayanmaz belli bir süre sonra... Halen hayırsa cevabın, senin burda işin ne??? Olamaz ki burda işin mümkün değil, onlar henüz başka yerde!
Evet lütfen bunları ciddiye alıp yapın, bunları yaparken keyfini çıkartamayız gibi robotik bir görev ve memuriyet anlayışı burdan lütfen doğmasın, bu çok daha tehlikeli yerlere gider. Bu çalışmalar yaşamınızın ayrı bir parçası değil bilakis tam tersi, güzelliğini yaşayın. Sadece şunu demek istiyorum; çok değerlisiniz, çok fazlasınız, vaktiniz, emeğiniz, üzerine eğildikleriniz inanılmaz önemli, bir hobi, yanılsama ya da deneme tahtası değil! Nelere baktığınıza, nelerle yürüdüğünüze dikkat edin, sonunda onlar olursunuz çünkü. Geç olmadan hemen şu an, her nerdeyseniz, ne durumdaysanız tuttuğunuz bir yerden başlayın, devam edin, bir özelliğe, özel bir duruma gerek yok, o sizsiniz.
Eh nihayet; bunlar zaten kademe kademe olmaya başlayınca astrale de çıkarız fistrale de  her şeyi görürüz, keşif de yaparız fetih de. Güç mü? bilgi mi? farklı kaynaklar mı? zaten ne sorar ne söylersin onları artık. Aşk gelmeden bilgelik, güç seni nasıl bulsun ona bir kıvılcım gerekir, peki aradığın, o kıvılcım mı bir daha bak, zehirle şifa aynı renktir ya ayrımı gören göz bilir. Bana eşyanın tabiatını göster diyorsun sen kendi hakikatinin tabiatına uyandın mı? Hangi araçlarla uyanma yolundasın? Uyanmak için kurduğun çalar saat seni daha çok uyutuyor olmasın dikkat et. 
Derdin bunlar olmasın! Arıyorsan.... Artık o perdeleri, ayrılmışlığını bir bir kaldırmak birlemek senin görevin, senin görevin nefsini takdir etmek ve onu hakikatinde eritmek, ayağına dolanan, ışığını kesen o çok sevdiklerini takdir edip bırakmanın yollarını aramak bunu yaparken olur olmadık yerlere savrulmadan dengeyi korumak kendin ve her şey için...
ve olmak... başka hiç bir şey değil sana düşen, her şey önünde bunun için araç ama unutma doğru araçlar götürür varacağın noktaya! Zor mu kolay mı? Nerdeysen ordan cevap verirsin. Reenkarnasyon mu, kanallar mı, uzaylılar mı, geçmiş yaşamlar mı, gelecek akıbet mi inanın hiç gerek yok, alacağınızı alın -aldınız zaten- bırakacağınızı bırakın sizin olan sizinledir zaten, ama yargılamayın da onlar da sizden ayrı gayrı değil aman ha!
Kendinize sorun her şeyin cevabı onda zaten, o cevapları okumayı öğrenin yeter! Ne demiş üstadlar 'nereye gidersen git fezayı da dolansan geleceğin yer gene kendinsin' Ben, bize inanıyorum arada bezsek de, coşsak da fabrika ayarlarımıza dönüş olur biliyorum... 
Kendinizle derdiniz bitsin, yanışlarınız bitsin! Bakın başka bir şeye gerek kalıyor mu, bakın soruya cevaba, ötekine berikine, bana sana, Aliye Veliye gerek kalıyor mu? Bakın nelere kavuşacaksınız? Astralden, geçmişten, gelecekten her şeyden daha kayda değer! Her nerdeyseniz hemen kendinize gelin, başka yerlere kalıcı misafir olmayın, en azından eviniz kendiniz olsun, tüm bunlar, her şey sizinle başlar ve biter, gerisi bahane, yalan dolan, saklambaç, oyalangaç, haydi bakalım en sevdiğim atasözüyle bitireyim :): 'Ne kadar ekmek o kadar köfte; az özdür ile aynı anlama geliyor." süprizzz 
Koskocaman sevgiler, şükürler özünüzde baki olup, değişmeyen, gelip geçmeyene... 
Muhabbet severler derneği olarak uzun yazdım gene, bitiren yiğitlere selam ve bol nasipler olsun Şimdi sükunet vaktidir...

Hiç yorum yok: