Kısa sürelerle / çok eşli birliktelikleri tercih edenlerin, uzun süreli / tek eşli birliktelikleri tercih edenlere yönelttiği soru/önerme/çekince şudur: Tutku, heyecan, merak, çeşitlilik... Sıkılmıyor musun?
Diğer taraftan çok eşlilere yöneltilen ise; Sevgi, huzur, güven, derinlik... Yorul muyor musun? şeklinde.
İnsan kendi ilişkilerinde de bu gelgitleri yaşar. Sorguladığınız zaman farkındalıkla kendinizi tartıyorsunuz, bir dengesizlik yeni bir bebeğe gebedir oh ne güzel...
Diğer taraftan çok eşlilere yöneltilen ise; Sevgi, huzur, güven, derinlik... Yorul muyor musun? şeklinde.
İnsan kendi ilişkilerinde de bu gelgitleri yaşar. Sorguladığınız zaman farkındalıkla kendinizi tartıyorsunuz, bir dengesizlik yeni bir bebeğe gebedir oh ne güzel...
"Evliliklerin" ya da herhangi türden başka bir ilişkinin, diğer kutbiyete atfettiği herhangi bir şeyden feragat etmesi, saçmasapan ikilemlere, çıkmazlara girmesi gerekmiyor!
Biz giriyoruz, o yüzden yaşadığımız her neyse içten içe çatırdıyor ve yaşadığımız kafanın karşı tarafında olana da, ister eksikliğini hissetme, özlem, merak şeklinde olsun ister suçlama, nefret, kınama vs. şeklinde olsun -ki bunlar aynı madalyonun yüzleri- bir takım yöneltmeler yapıyoruz.
Biz giriyoruz, o yüzden yaşadığımız her neyse içten içe çatırdıyor ve yaşadığımız kafanın karşı tarafında olana da, ister eksikliğini hissetme, özlem, merak şeklinde olsun ister suçlama, nefret, kınama vs. şeklinde olsun -ki bunlar aynı madalyonun yüzleri- bir takım yöneltmeler yapıyoruz.
Burdaki açmaz ve yönelimin farkında mısın? İki tarafta eksik tanıyor onun için tüm bu debdebe ve ne yazık ki durum bu kadar basit değil ve evet burdan çıkış mümkün, ancak tek şartla...
Şimdi pozitif bilimleri, ıvırı zıvırı, her şeyi bir kenara koy. Durum yin/yang, eril/dişil, şeytan/tanrı arasında yaşanıyor ve tüm bunlar herzamanki gibi her şey gibi sadece ve sadece senin içinde yaşanıyor yani dışarsı söz konusu değil bu ön koşulu ve bu ön koşulun yaratımın paterni olduğunu hatırlattıktan sonra disiplinler arası değil, disiplinler üstü macera başlasın...
Her varlıkta kutbiyetler; Celal ve Cemal sıfatları mevcut ve genelde bunlar bünyede gelgitli olmakla birlikte bir taraf daha baskın yani dengesiz! Celal baskınsa otomatikman Cemale ihtiyacın oluyor. Cemal baskınsa Celale ihtiyacın oluyor yönlenme bu şekilde... Burdan sonra 2 seçenek var; sendeki Celal, Celal ile azdırılıp Cemale doğru otomatik bir dengelenme başlatacak ya da doğrudan dengelenme için Cemale mıknatıs gibi çekileceksin. Cemal baskınsa aynı durum tersten geçerli.
Şimdi geldik zurnanın zort dediği yere; bu 2 kutbiyetin de tek derdi aslında Aşk. Aşk; Celal ile Cemal dengeyle birlikte olduğunda mümkün! Mutlak denge değil bu tabii aman ha haşa
:) O nedenle Aşk içinde olanlar ya illa ki "+1" değerinde bir sapmayla dahi olsa Celale ya da Cemale yine kayar, bu sapma aşığın halinden zaten belli olur, işte aşıkların üslup farkı da bundandır.

Peki herhangi türden ikili bir ilişki içinde bunu gerçekleştirmek mümkün mü? Hayır! Sistem gereği olmaz öyle şey: İkili ilişki içinde ancak seni bunu gerçekleştirmeye hazırlayacak düzenek araçsal olarak mümkün, çünkü dert; ikili, beşeri bir şey değil, dert sen de değilsin fakat illa ki yol almak için burdan geçmek zorundasın. Burdan geçmen demek, hali hazırda ya da ilerde ikili herhangi bir ilişki yaşamayacaksın demek değil hatta daha da güzel yaşayacaksın!
Şimdi bir örnek; Mevlana Cemal, Şems Celal... Ortaya çıkan esere bir bak!!!
Burdaki bir tehlike şu; kutbiyetlerde birbirine sarılıp bırakmama, takılma, büyülenip yanılsama konusunda uca gidilirse mutlaka bir kutbiyet diğerini güçlendirdiği noktada kendiyle başbaşa bırakmak zorunda ki örnekte bu; Şems olmuş
:) burası ayrı manidar ve güzel tabii ama başka konu
<3
Burdaki bir tehlike şu; kutbiyetlerde birbirine sarılıp bırakmama, takılma, büyülenip yanılsama konusunda uca gidilirse mutlaka bir kutbiyet diğerini güçlendirdiği noktada kendiyle başbaşa bırakmak zorunda ki örnekte bu; Şems olmuş


Bu kadar laf salatasından sonra demem o ki; baştaki yönelimlerden hangisinin içindeysen, her nerde, neyle, kiminle, nasılsan, her an olan hal en hayırlısıdır; kemale ermen için! Bunu tartıp biçecek, okuyacak, layığıyla yaşayacak, paradoksları çözecek, siyah ya da beyaz saçmalığını, o zihni bir kenera bırakacaksın, murat edildiyse... Sen dışardayken dahi bir tek kendinden aşkı bulacaksın, ikiyi bir edeceksin biri iki etmeyeceksin ve böyle sorulara gerek kalmayacak. Şimdi bu şablonun ilişkilerle ilgili olmadığını da biliyorsun yaşamdaki her şeye / her ilişkiye copy paste edebilirsin.
Celal de Cemal de aşka kurbandır, ondandır dedik ya debdebe... Aşk iki hazdan da farklı, erimeden meydana gelmiş bambaşka bir varlıktır. Dile gelmesi zor.
Her şeyin hayrına, Allah aşkına, kendi aşkına, nasıl oluyorsan ol da önce bi aşık ol
:) Çok Amin...
Nerden nereye geldik yine, napalım böyle işte, sen devam et...
Her şeyin hayrına, Allah aşkına, kendi aşkına, nasıl oluyorsan ol da önce bi aşık ol

Nerden nereye geldik yine, napalım böyle işte, sen devam et...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder