"Tüm iyi şeyler sabırdan sonra gelir" Biz sabrı tahammül sandık ondan başımızda esenler
İlla ki muhattap olacaksanız öznenin rolüyle ve asıl, o rolün sizdeki izdüşümüyle muhattap olun, aksi takdirde o düzeyde, tüm kapıları kapatıyorsunuz çözüme, sonra 'neden kilitli?' olmasın.
'Işığın Kalbi'ne vardığında önce mezar kazılır, ölü gömülür. Orda yas tutulmaz. "Aşk mezhebinde her şey aşka kurbandır." demiş ya dede
Her şey uygundur, kafanda uygunsuz durumlar yaratmadığın sürece. Uygunsuz durumların kumaşı dahi uygunluğa göre biçilir... E o zaman?
Olması gerekenle, olan arasındaki mesafenin adıdır; sen. İkisi arasındaki uçurumda nice canlar yandı, yanıyor. Fenerini yükselt ki mesafe kalmasın.
Aynı zamanda mitolojide Sirenlerrden açılan bir külliyattır: 'Arzuya kulak tıkayamazsın, gözünün önündeyken yapacaksın yapacağını' Oyun kuralınca tadı da tuzu da böyle çıkıyor dediler
Yerin dibinde, kıyıda, kıyıdan 300 metre yüksekte ve 2000 metrede... Manzara hiçbirinde aynı değil, nerde durduğuna göre yapılanıyor nereye baktığına göre de... Gerisini sen hayal et! Ettin mi? Neye göre ettin peki bir de onu hayal et? Şimdi tekrar gelsin: Neyin derdindesin?! "Derdin neyse davan odur" demişler, derdi olmayana ne demişler? Derdi olan mutlaka çok seviyor seviliyordur, derdi olmayan da bir o kadar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder