Aşkın sırrı olmasaydı, aynanın sırrı olur muydu? Sır denir de... Gene de sen duyacaksın.
-Uyku öncesi Masal saatimiz bittiyse...-
Zorlanmadan açılan hiç bir bilinç zerresi yoktur aldanma!
Dürtenler rahatsızlık yaratır, bilge olan, hazır olansa bunu kullanır, simyacıdır o. O dilemese, nur vermese yapabilir miydi? Seviliyorsun işte yat kalk herhalükarda hamd et hamdı senden eden odur.
Yaşamdaki tüm sorunlar; geminin kaybedilme, dağılma korkusundan ve tüm çabalar; geminin bir arada tutulma, güçlendirilme arzusundan... Şimdi çıkıp deseler ki 'gemi falan hikaye muhabbet şahane...' ölür müsün öldürür müsün sen seç?
Her şey uygundur ama uyumlu değildir. Uyumsuzluk sistem tarafından düzeltilir ve uygun hale getirilir sen onu DENGE olarak tanırsın. Diyorsun ki 'dengem bozuldu!' içindeki uyumsuzu bul, uygun hale getir, dengen düzelir. Sen bunu başaramazsan, uyumsuzluğun artıp dengenin iyice bozulduğu noktada otomatik pilot devreye girer,sistem kapatılır ve yeni sürüm başlatılır. Her halükarda iyisin yani relax :)
Mutsuz olmak için epey çaba gerekir, ordan dönüp de mutlu olmak için daha da büyük çaba gerekir ve bu 2. çabanın adı; bırakmaktır. -Bırakmak için edindiğiniz bir düzenek- olup biten bu. Eğleniyor muyuz ? Çooook vur patlasın çal oynasın.
Edep ve haddini bilmeyi, gündeme göre değişen döviz kuru sandık. Patrona edebimiz farklı, garsona farklı, sivrisineğe farklı oldu. Oysa Edep; KENDİNE RAĞMEN değil miydi? İsimleri karıştırdık. 'Edep ya hu!' dediler kızıyorlar sandık, ne bilelim 'kendini bildin mi?' dediklerini. Kendimize edebimizden ne haber ?
Teklif herkesedir, adildir, lakin alan var almayan var, ona göre de kılıf dikiliyor.
Bahane arayana bahane, yol arayana yol aynı şeyin içinden hazırlanır.
Evet elma armut olmaz da, elmayı yetiştirmezsen elma da olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder