25 Ocak 2017 Çarşamba

GÜNLE GELENLER 12



"Okul" kelimesinin kökü Antik Yunan'a dayanmaktadır ve "Boş Zaman" demektir.
Biz ne yaptık?!

KİŞİLİK dediğimiz şeyi yerlere göklere sığdıramazken kelime kökenine bakaydık bir tefekkür edeydik iyiydi. 
Sen gene öv, öv de hobi olarak öv!

İçe bakış, bununla ilgili tüm çalışmalar ve devamı oldukça fazla CESARET gerektir. Tüm bildiklerinizi, olduğunuzu, olduğunu sandığınız şeyleri, tutunduklarınızı ve sınırlarınızı bir kenara bırakmanız gerekir. Önce cesaret ya da cesaretsizlik gelir, diğer her şey ona uygun olarak takip eder ve dengeye oturur.

Kimi Osho'yu sıkıcı buldu, kimi gereksiz, kimi simsar, kimi bencil, kimi uçuk, kimi tehlikeli, kimi bilge, kimi aydınlatan buldu... Herkes neyse ve neyse kendini sıkıştıran onu buldu, tüm diğerlerinde olduğu gibi...

Bir insanı tanımak istiyorsan nelerden haber verdiğine, seçimlerine, üstüne başına, haline tavrına, duvarlarına... bakarsın. Mesele insanı tanımak değil ki! Onda gizlenendir mesele! Ona'dır hürmet.

Şeytanın favorisidir tapınaklar ve über değerler.... Bundandır ki; 'sana yularsız da binerim' der.

Dil ikilikte! Şirk koşar! Zihin, beden şirk koşar! 
Uyuyan, uyanan şirk koşar! Cennet cehennem, aydınlık karanlık şirk koşar! 
Araf, berzah da şirk koşar! Aşk ve Gören dahi şirk koşar!
Ötesi mümkün, ve dahi içindeyken mümkün! Sırrın sırrından haber ver.

Kim ölü kim diri bildin mi? Ne üzerine ölürsen onun üzerine diriltilirsin de dönüşün olmaz.

Medyayla, siyasetle, insanla uğraşanlar belki de enerji alanına en çok özen göstermesi gerekenlerdir. Biz bugün bunu gördük.

Aşk geldi mi kül / kul olmadan bırakmaz,
sen Sen ol şerbeti zehir etme.

Marifetmiş gibi haber yapan da var,
Marifetinden utanan da...
Marifetin canı cehenneme diyen de var,
Marifeti kendinden bilen de var...
Marifeti ötede beride arayanda...
Var da var işte, marifet ehlinin elinde yoğrulmak, demlenmek düşsün nasipse...


Karnesi sıfır olup paylaşan olursa gönlünden öpücem.
Eğitim sistemimiz berbattı di mi tey Allahım


Dervişin fikri de, zikri de, hali de Aşk...

"Elimde olsa cenneti ateşe verirdim cehennemi de bir kova suyla söndürürdüm ki Aşk baki kalsın." Şems

Dünyanın, insanların, herhangi bir şeylerin senin, benim, onun zihnine göre nasıl olması gerektiği, doğru/yanlış değil olay! Öyle olsaydı çok başka olurdu!
Olay bambaşka! Bunu biliyorsun ama öteki daha "güzel" di mi.
Evet öyle ama tüm bu "daha bişeylerin" bir son kullanma tarihi var.
Son kullanma tarihi geçince başlıyor dans.

İnandığı şeyi savunmaya geçenin kendisi henüz o şeye inanmamıştır. Oturmamış kıyafet rahatsızlık verir ihtiyaç bundandır.
*** Neresinden tutarsan :) Muazzam bir eser, tek kelimelik külliyatlar
'Dünyaları dolaştım da içime sinmedi' demiş derviş Tapduk'a 
'Nedir şu 'la ilahe illallah'ın anlamı, belki sen bilirsin?'
Kulağına fısıldamış Tapduk: 'Ölüm var!' 
***

Görünenin değil görenin gerçek olduğunu biliyorum diyecek yerdesin madem hey Maşallah, görenin kim/ne olduğunu diyebilecek misin?

Sorun ne?
Sorun benim!
Bunu diyebilen ne kadar az, elde var 1.
O zaman, şu seni ortadan kaldırdık mı ne sorunun kalır, ne davan. O sen hiç varoldu mu ki? Kişisel cennet!
Cehenneme girmeyen cennete de meyletmeyen var.
Onun hali de başka. Başka başka...
Olup bitenin hepsi bu daha ne olsun

Hiç yorum yok: